Konu kara delik olunca böyle bir ironi yapmak sizce de yerinde değil mi? Ya da boşluk mu demeliydik? Cari açığa benzetildi, üzerinde çok espiri yapıldı, fotoğrafı yayıldıkça yayıldı. Gelin sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada konuşulan kara deliğe yakında bir göz atalım.
Öncelikle astrofizikte geçen kısa tanımdan söz edelim. Uzayda belirli nicelikteki maddenin bir araya toplanmasıyla meydana gelen bir nesnedir. Biraz daha uzun tanımına bakacak olursak; çekim alanı tüm maddesel oluşum ve ışınımların kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük bir kozmik cisimdir. Konuyla doğrudan çalışma yapmayanlar olarak daha sınırlı bilgiye sahip olduğumuz kara delikler, geçen hafta yayımlanan fotoğraf ile tüm dünyanın gündemine oturdu. Kara deliklerin içinde ne olduğu bilinmiyor ve dışarıya ışık saçmıyorlar. Bu çalışmanın güçlüğüne farklı bir bakış açısıyla örnek verelim. Bir süper kütleli kara delik, galaksilerle karşılaştırıldığında o kadar küçük kalıyor ki görmek için Dünya boyunda teleskop kullanmak gerekiyor. Bilim insanları, interferometre adında bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemde, görece küçük çok sayıda teleskop, koordine bir şekilde çalıştırılarak, sanki çapı daha büyük bir teleskop gibi kullanılıyor. Nihayetinde dünyanın farklı ülkelerinden 200’e yakın bilim insanının ortak çalışması ile bir ilk başarıldı ve ilk kara delik görüntülendi. Bilim insalarının deyimiyle bu koca canavarın özelliklerini biliyor musunuz?
Dünya’nın 3 milyon katı büyüklüğünde ve Dünya’dan 500 bin katrilyon kilometre (53 milyon ışık yılı) uzaklıkta yer alıyor. Mesier 87 (M87) galaksinin tam ortasında, etrafı parlak bir gaz halesiyle çevrili devasa bir kütle. Güneş’in 6.5 milyar katı bir kütleye sahip.
Peki neden bu kadar önemli?
Teleskop yardımı ile çekilen ilk fotoğraf sayesinde kara delik, önceleri bir denklemden ibaretken artık gizemin aralanmaya başladığını söyleyebiliriz. Gizemin çözülmesi için atılan önemli adımın arkasında ise 29 yaşında bir kadın var. Bilgisayar mühendisi Katie Bouman’ın yazdığı algoritma, imkansız düşünülen fotoğraflama sürecinin önemli adımlarından birini oluşturuyor. Bu başarıyı gerçekleştiren ekibin içerisinde bir Türk bulunuyor. Stephen Hawking ile de çalışan Feryal Özel, Hubble kadrosuna alınan ilk ve tek Türk olma özelliğine sahip.
Konunun önemi hakkında konuşan Stanford Üniversitesi’nden teorik astrofizikçi Roger Blandford “Böyle bir görüntü, Einstein’ın genel göreliliğinin, çok güçlü olduğunda yerçekimini tanımlamak için doğru teori olduğunu gösterebilir ve bize kara delik çevresinde gerçekte neler olduğunu anlatabilir.” diye yorumladı.
Son olarak; 5 Petabayt boyutuna sahip olan verilerin aktarımında internetin yetersiz kaldığı öğrenildi. İki ayrı veri merkezine transferi uçaklarla gerçekleştirilen kayıtlar, burada iki süperbilgisayar arasında senkronize edildikten sonra nihai sonuç elde edilmiş.
Lizbon Cad. No: 33/4-5 Aşağı Öveçler Çankaya / Ankara