“Starwars”, “Iron Man” gibi filmlerden oldukça aşina olduğumuz hologramların, günün birinde iletişim gibi birçok amaç ile kullanılabiliyor olması, düşünülebilen bir şey değildi. Ancak insan merakı ve hızla gelişen teknoloji ile oluşturulan yeni yöntemler, son sınırın hayal gücü olduğunu bir kez daha gösterdi. Şimdiye dek “hologram” denilince akla sadece güvenlik kontrolü geliyordu. Ancak, artık çok daha geniş düşünmek gerekiyor. Herhangi bir nesnenin üç boyutlu fotoğraf ya da videosu, özel teknolojilerle özel ortamlarda canlandırılabiliyor. Hepimizin lise matematiğinde görmüş olduğu, beynimizin de en sevdiği ve kandığı oyunlardan bir tanesi olan ‘olmayana ergi’ ile beynimiz noktalı yerleri kendi kendine birleştiriyor ve hologram ortaya çıkmış oluyor. Tabi ki iş sadece beyinde bitmiyor. Yani olay o kadar da kolay değil aslında. Hologram için bir sistem gerek. Bu sistemin adı “Holografi”. Kayıt ortamı, kaydı yapılacak nesne ya da kişi ve lazer ışınıyla birlikte, bu lazer ışınını iki özdeş kirişe ayıracak bir bölücü ile sistem hazırlanmış oluyor. Bölünen lazer ışınlarından bir tanesi nesneden kayıt ortamına yansıyor. Referans kirişi olan ikinci ışın da aynalardan yansıtılarak kayıt ortamına yönlendiriliyor. İki ışının yönlendirildiği yerlerden gelen görüntülerin çakıştığı noktada “parazit görüntü” ismi verilen ve nesnenin ya da kişinin kendisinin görüntüsünü veren ışık oyunu ortaya çıkıyor. Işıkların birleştiği kayıt ortamı yapılırken birçok malzeme kullanılabiliyor. Hologram oluşturulmasında en yaygın kullanılan malzeme fotoğraf filmi. Bunun yanı sıra, duman benzeri ortamlar da kullanılmakta. Hologram teknolojisi, 1962’de Sovyetler Birliği’nden Yuri Denisyuk ve Michigan Üniversitesi’nden Emmet Leith ve Juris Upatnieks’in üç boyutlu nesneler kaydeden lazer teknolojisi geliştirmesiyle başladı. O zaman fotoğraf filmi üzerine yapılan çalışmalarda elde edilen görüntüler çok da net değildi ancak insanları şaşırtmaya yetti. Yıllar içinde gelişen görüntüleme teknikleri sayesinde hologram görüntülemeleri, zaman içinde büyük aşama kaydetti. Araştırmalar gösteriyor ki daha yüksek çözünürlük ve daha hızlı görüntü akışı sağlanması için çok da beklememize gerek kalmayacak. Şu anda, müzik endüstrisi dahil bir çok alanda kullanılmakta olan hologramlar gerçeğinden ayırt edilemeyene dek çalışmalar devam edecek.
Lizbon Cad. No: 33/4-5 Aşağı Öveçler Çankaya / Ankara