Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz, duymayanların da öğrenmeleri an meselesi olan bir konudan bahsedeceğiz.
1999 yılında Kevin Ashton bir iş sunumunda ilginç bir kavramdan söz eder. Bu kavram yıllar içinde geniş bir vizyona sahip olur ve bugün bile gelişmeye devam eder. Bu kavram, “Nesnelerin İnterneti” yani “Internet of Things (IoT)”ten başkası değil.
En öz tanımıyla, nesnelerin başka nesne veya sistemlerle iletişim halinde olduğu iletişim ağıdır. Nasıl olduğunu ise küçük bir örnekte anlatalım.
Soğuk bir kış akşamı işten çıkmak üzere olduğunuzu düşünün. Telefonunuzla arabanıza klimayı çalıştırması gerektiğine dair bir bildirim yolladığınızı farz edin. İşten çıkıp arabaya bindiğinizi ve arabaya eve gideceğinize dair bir bildirim ilettiğinizi hayal edin. Arabanızın ise evinize bir bildirim gönderip, klima ve ışıkları açmasını bildirdiğini düşünün. İşte tüm bu cihazların birbirleriyle iletişim hali nesnelerin interneti kapsamındadır.
İşi biraz daha keyifli hale getirelim mi? Eve doğru giderken evdeki buzdolabınızdan telefonunuza bir bildirim geldiğini düşünün. Evde hiç yumurta ve süt kalmadığını, eve gelirken yumurta ve süt almanız gerektiğini bildiriyor.
Kısaca bu kavram ile sadece telefonların değil, çevrenizde gördüğünüz birçok nesnenin akıllı olması söz konusu. Lider sektör firmalarının ve çeşitli uzmanların son dönemde dilinden düşmeyen bu konu, bir devrim olarak değerlendirilmektedir. Neredeyse hayatın tüm alanında ve tüm sektörlerde rastlayabileceğimiz bu iletişim ağı, hayat kalitesini artırıp aynı zamanda yaşamı kolaylaştırması yönüyle de dikkat çekiyor.
Lizbon Cad. No: 33/4-5 Aşağı Öveçler Çankaya / Ankara